EDİP AYDIN
İSTANBUL YENİ YÜZYIL ÜNV.HUKUK FAKÜLTESİ (3.SINIF)
21. yüzyılın çağdaş ve prülarist dünya ekseninde, bilimin ve buna paralel olarak eğitimin devraldığı yaşam tarzları, artık monarşik zihniyetin hakimiyeti altındaki genç beyinlere adeta bir umut çağı olmaya başladı.Eğitimi bu anlamda narsist düşüncelerden arındıran sivil toplum kuruluşları,vakıf ve dernekler,moderniteyi ve yeniliği sağlamak adına seferber oldular.Bunu Türkiye açısından düşündüğümüzde,rasyonalizm ve ilericilik adına gerçekleştiren çok az kurum ve kuruluşlar görüyoruz.Özellikle bilim ve eğitimde varoluşçuluğu bir karine olarak sağlamlaştıran ender bir kuruluş olarak Türkiye Yardım Severler Derneği (TYSD),hiç şüphesiz bir emsal niteliğindedir.TYSD'yi diğer kurum ve kuruluşlardan ayıran özellik, eğitimde demokrasiyi ilke edinmiş prensipler ve paylaşım etkinlikleridir.Bunu çıkar amacı gütmeksizin natural bir genç kuşağın yetişmesi için yapıldığı aşikârdır.Doğrusunu söylemek gerekirse Yardım Severler Derneğiyle tanışmam da zor olmadı.Zira ilmin,bilimin ve eğitimin en büyük inşaî sosyolojik mimarlarından bir kuruluş ki, her türlü aydın birey yetiştirilmesinde adını,icraatlarını ve aynı zamanda desteklerini eksik etmediğinden böyle bir kuruluşu bilmemek, tanımamak mümkün değil.Medeniyetler seviyesine ulaşabilmek için her şeyden önce;bir medeniyet,bir devlet olmak lazım.Bir uygar devlet olmak için de,müessir sofistike bireyler lazım.Bu bireylerin var oluşu ve fark edilmesi de hiç şüphesiz bunu sağlayan sivil toplum kuruluşları,dernekler ve eğitim gönüldaşlarının olması gerekir.İşte Türkiye Yardım Severler Derneği her zaman, çağdaş,laik ve pozitif bilimlerin öncüsü olan bu bireylerin sürekli yanında olmuştur.Bunu kendilerine prensip yada ilke etmiş çok az sayıda kurum ve kuruluş vardır.Hayatın onca galiz yaşam standartlarına rağmen derneğimiz,gerek bursiyerleri olsun gerekse diğer bütün öğrenciler olsun,her zaman eslem bir çalışma aşkı ve "en iyisini yapmak ve en iyilerini yetiştirmek" şiarıyla yoluna devam etmektedir.
Bir insanı mümeyyiz bir çağdan olgun çağına kadar yetiştirmek ve hem TEN hem de TİN bakımından bu insan kavramını oluşturmak oldukça zordur.Bu zorlukların başından psikolojik,sosyolojik ve ekonomik etkenler gelir.Bunu başarmak da adeta toplumsal bir devrimdir...
"İnsan öncelikle kendi devrimini yapmalı.Sonu ne olursa olsun, her devrim ufak da olsa bir zafer getirir" der Mustafa Kemal Atatürk.Yardım severler Derneği yaptığı bu insani destek ve başarılarından dolayı acaba kendi sosyolojik devriminin farkında mı? Merak etmeyin,gerek bursiyerleriniz, gerek bünyenizde çalışan emekçileriniz gerekse de tüm Türkiye komuoyu bunun gayet farkında.Bizim de amacımız bu "küçücük paylaşımlardan kocaman bir mutluluk çıkartan" yuvayı büyütmek ve duyurmaktır.
Pozitif bilimi,ilericiliği ve pozitif düşünme tarzını amaç edinmiş bir sosyal hukuk devlet anlayışına göre derneğimiz,kendi tüzel kişiliğine münhasır görev ve faaliyetlerini diğer kurum ve kuluşlara muayyen bir örnek teşkil edecek şekilde,kendi başarı mütevaziliğini de mahfuz ederek başarmıştır.Bizler de, yani sosyal devlet anlayışıyla yetişen genç beyinler olarak; hukuku,adaleti ve demokrasiyi esas almak şartıyla derneğimizin herşeyden önce psikolojik ve manevi desteğiyle bu bireysel görevlerimizi yerine getirerek,atalarımıza karşı payımıza düşen vatandaşlık hakkımızı en muvaffak şekilde yerine getireceğiz.Bunu da Türk Yardım Severler Derneği gibi idealist destekçilerimize borçlu olduğumuzu biliyorum.Unutulmamalıdır ki,geleceğe atılan her tohum,uçsuz bucaksız bir başarı tarlasıyla yeşillenecektir.Bir Türkiye Yardım Severler Derneği bursiyeri olarak, bu farkındalıklarla her türlü başarıya ulaşacağımızı amaç edinmeyi belirterek,saygılarımı sunuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder